1 Eylül 2016 Perşembe

Diksiyon Nedir? ve Nefes Egzersizleri

Solumayı Düzeltme

Doğru soluma diyaframdan yapılmalı, nefesin verilmesinde gırtlak değil karın kasları kullanılmalıdır. Diyaframdan mükemmel soluma yapılamadığında ve nefes diyaframdan kontrol edilemediğinde sesin güzel çıkışı imkansızlaşır. Göğüs boşluğu nefes alırken, aşağıya, dışarıya veya yukarıya hareket ettirilebilir. Diyaframatik soluma aşağıya doğrudur. Diyaframatik soluma yapıldığında ciğerlerin alt lobları etkili kullanılır ve ciğerlere en az % 50 daha fazla oksijen alınır. Kapasitenin altında oksijenle yapılan diğer solumalarda ses bozuk, kontrolsüz ve kesintili çıkar. Nefes
kontrol edilemediğinde ses çok fazla hava harcar. Konuşmacının nefesi tıkanır. Konuşmada dengesiz duraklamalar, tutukluklar oluşur.

Doğru soluma yeteneği için dikkate alacağımız hususlar şunlardır: Diyaframdan Nefes Alma, Derin Nefes Alma, Nefesi Diyafram Yardımıyla Tutabilme, Nefesi kontrollü kullanabilme. Doğru soluma unsurlarını şu şekilde belirtelim:

Diyaframdan Soluma
Akciğerlerimizi aşağıya doğru doldurarak nefes alabilmektir. bazıları nefes alırken tam tersine bir hareketle
karınlarını da içeri çekmektedir. Oysa nefes alınırken karın dışarıya itilir, verirken içeriye çekilir.



ALIŞTIRMA: DİYAFRAM SOLUMASI

Diyaframdan doğru soluma, akciğerimizin alt loplarını etkin şekilde kullanmak suretiyle kaburga kemiklerinin alt hizasından dışarıya itilecek şekilde nefes alabilme çalışmasıyla başlar. Önce çok derin olmak üzere üst üste 2-3 soluma yapın. Göğüs kafesiniz ve omuzlarınız yukarıya doğru kalkıyorsa hatalı nefes aldığınızı görüyorsunuz. Düz bir zeminde sırt üstü uzanın. Hızlıca ve kısa aralıklarla sadece ağzınızdan soluyun. Nefes alırken göğüs kafesinin bittiği yerden karından gözlemlenen bir hareket var mı? Ellerinizle göğüs kafesinizin üzerine bastırın veya bunun için başka bir yardımcı kullanın. Aynı solumayı göğsünüzün alt kısmına doğru yapın. Hala diyaframdan nefes almayı başaramadıysanız, yeni bir yol önereceğim. Çünkü nefes düzeltme çalışmalarımızda bazı kişilerin doğru solumayı kavraması zannettiğimizden de zor olmuştur. Sırt üstü düz uzanmış durumdasınız. Nefesinizi tutun. Bu
halde karnınızı içeri çekin ve dışarı itin. Nefes almadan bunu gerçekleştirebiliyor musunuz. Cevabınız “evet”se şimdi nefes alırken karnınızı dışarı itin, verirken karnınızı içeri çekin. Bu yolla diyaframdan solumayı iyice öğrendikten sonra aşağıdaki çalışmaları yapacağız. Doğru nefes alma biçimimizin otomatikleşmesi gerekir. Her zaman bilinçli olarak nefesimizi kontrol edemeyiz. Aşağıda belirtilen kurallar dahilinde alışkanlık kazanıncaya kadar iki hafta boyunca çalışma yapacağız. Bu arada çalışmamızı yapabilmek ve başarılı olabilmek için midemizin her yemek sonrasında 1/3’ünün boş bırakılmasına dikkat edeceğiz.
Nefes alma çalışması yukarıdaki çerçevede bir süre yapıldığında alışkanlık haline gelecek ve otomatikleşecektir. Mevcut nefes alış miktarınızın en az iki kat artabildiğini göreceksiniz. 

Derin Soluma
Nefesiniz alabildiğince derinleşecektir. Göğüsten nefes alanlar için derinlik zayıftır. Derin derin nefes almaya devam ettikçe akciğerlerin kapasitesi artacak ve daha fazla havanın kullanılması mümkün olacaktır. Göğüsten solumaya devam ettiğiniz de soluma derinliğinizi arttıramazsınız.



ALIŞTIRMA: DERİN SOLUMA

1.Nefesimizi mutlaka burnumuzdan alıp ağzımızdan vereceğiz. Soluma her zaman diyaframdan olacak. Nefesimizi alış, tutuş ve veriş zamanımız 1-4-2 formülüne uygun olacak. Yani eğer nefesimizi 2 saniyede almışsak 8 saniyeiçimizde tutacağız ve 4 saniyede vereceğiz. Bu çerçevede derin nefes alınız. Nefes aldığınızda akciğerlerinizi zorlayınız, son haddine kadar alınız ve tutunuz. Şimdi yavaş yavaş veriniz. Son haddine kadar veriniz. Bükülünceye kadar nefesinizi boşaltınız. Bu çalışmayı sürdürüyorsunuz. Bir seansta 10 defadan fazla yapmıyorsunuz. Derin soluma çalışmasını sabah erkenden ve akşam saatlerinde 10’ar defa yapacağız. Bir anda alınan fazla oksijen, oksijen krizine yol açabilir. Amacımız transa geçmek değildir. Aynı çalışmayı her derste yapacağız. Başlangıçta ciğerleriniz ideal miktarda büyüyemez. Devam ettikçe her defasında kapasitenin daha iyi kullanıldığını göreceksiniz.

Soluğu Diyaframla Tutma
Özel bir eğitim almamış olanların çoğu derin nefesi gırtlaklarını sıkarak tutmaktadırlar. Gırtlak tamamen açık ve gevşek olduğu halde karın kaslarımızın yardımıyla havayı içeride tutabilmeliyiz. Eğer gırtlağı sıkarak havayı tutarsak gırtlak çabuk yorulur, ses bozulur, nefes hemen boşalır ve yetersiz kalır.

ALIŞTIRMA: SOLUK TUTMA

a) Derin nefes alın. Nefesinizi bekletin. Beklerken gırtlağınızın gevşek ve boş olmasına dikkat edin. Öylece dayanabildiğiniz kadar bekleyin.

b) Derin nefes alın ve gırtlağınızı açık tutun. Kısa ve kesik soluma yapın. Akciğeriniz dolu iken sık sık çok az miktarda nefes alıp veriyorsunuz. Bunu yaparken karın bölgenizdeki hareketlenmeyi fark edin.

c)Derin nefes alın, parmağınızı dudaklarınıza çok yakın tutun ve hafifçe üfler gibi yapın. Çıkan havanın oluşturduğu hafif ısıyı hissedin. Havanın mümkün olduğu kadar yavaş çıkmasına ve bu arada gırtlağınızın iyice gevşek olmasına dikkat edin. Aynı çalışmayı mum ateşi önünde yapın. Dudaklarınıza yakın tuttuğunuz mum ateşine hafifçe üflüyorsunuz ve mumu söndürmüyorsunuz.

d) Derin nefes alın ve “papapa” sesini düşük sesle mümkün olduğu kadar az hava harcayarak mümkün olduğu kadar uzun süre tekrar edin. Her denemenizde geçen süreyi arttırmaya çalışın. Şimdi sesinizi yükseltin ve aynı çalışmayı yüksek sesle yapın.

e) Yukarıdaki çalışmayı kalın, orta ve ince sesinizle ayrı ayrı yapın.
Soluğu İktisatlı Kullanma

Konuşmaya başladığımızda hava bir çırpıda boşalıp bitmemelidir. Aynı havayı kullanarak daha fazla ses çıkarma
egzersizi yapmamız gerekiyor. Üzerinde en fazla duracağımız çalışma nefesi kontrollü kullanma çalışmasıdır.

ALIŞTIRMA: KONROLLÜ SOLUMA

a)Ayrı egzersizlerle, derin, sık, çabuk, düzenli, gerilmeden, gürültüsüz nefes alıp veriniz.

b) Soluk verme (f) ile 1. ateşi üfler gibi, 2. hayretle 3. havlar gibi

c) Soluğun (s) ünsüzü ile aşağıdaki şekillerde; kesintisiz, kesintili, kuvvetli ve zayıf şekillerde boşaltılması:

(1)ssssssssssssssssss(2)s-s-s-s-s-s; ssssss-s-s-s-s-s-ssssss(3)SSS-S-SSSSSS-S-S- (4)s; S-S-S-S-S-s-ss-s-s-s;
S-s-S-s-S-s-S-s-S; SSSSS-s-s-s-s-s;

ç)Önce orta sesle sonra yükselerek:
ah, oh uh, ıh, eh, öh, üh, ih-----hah, hoh, huh, hıh, heh, höh, hüh, hih,
ahah, ohoh, uhuh, ıhıh, eheh, öhöh, ûhüh, ihih----hahah, hohoh, huhuh, hıhıh,
Kahkaha ile: kahkah, kohkoh, kuhkuh, kıhkıh, kehkeh, köhköh, kühküh, kihkih,

d) (p,b,d,t,g,k) harflerini az soluk harcayarak tekrar edin. Bir solukta ve bütün gücünüzü kullanarak "Hop"
hecesini, söyleyebildiğiniz kadar çok sayıda, bağırarak yineleyin.

e)Her cümleyi tek solukta okuyun.

"Sevgi merkezli hislerin vücudun bio-kimyasal yapısında yaptığı değişikleri ortaya çıkarmaya dönük bir yığın
araştırma yapılmıştır. Dar anlamda beşeri sevginin, güven duygusunu artıran endorfin hormonu salgısını çoğalttığı,
yüksek heyecan ve sevince yol açan emphetamin salgısını körüklediği gözlenmiştir. Los Angeles Psikiyatri
Enstitüsünden Mark Gaulstan’a göre, gerçek sevgi endorfin hormonuyla teessüs etmekte ve hakiki şefkat
belirmektedir. Bu işte özellikle örnek olarak anne-çocuk ilişkilerinin şefkat merkezli şekillenmesinde Oxytocin
maddesinin geliştirdiği “bağlılık ve sokulma” duygusunun büyük rol oynadığı anlaşılmaktadır."

Herkese kolay gelsin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder